Kardeşlere Nasihatler
Allah dostlarının önemli özellikleri vardır bunlar halis ve ihlaslı bir imana sahip olmaktır. İmanı itikatı düzgün olmayanın tasavvufu olmaz bunu iyi belleyin. “Allah, iman edenlerin velisidir, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır”.(Bakara-257) buyurmuştur Kuran’ı keriminde. Allah’a imanın itikatın düzgün olmazsa ondan velilik bekleme o senin velin olmaz. Sahipsiz kalırsın, Allah bir kuluna manevi olarak sahiplenmezse o sapıklığa düşer. Dünyada ahirette rezil rüsvay olur. Şeytanın maskarası olur çıkar. Allah’a yakin bir imanla iman et. İhlaslı bir şekilde iman edip, doğru samimi bir yakine sahip olan herkesin mükafatı cennet olur. Bil ki Allah “Biz yakin sahibi olanlara ayetleri apaçık bildirmişizdir.” buyurmuştur.(
O marifet ehli Allah'a yakinleri bakımından Allah'tan korkuyor olsalar dahi ruhları huzur ve sükun bulur. Kalpleri Allah’ın yakin ilmi ile nurlanır.İşte bu, Allah'ı tanıyan, O'nun azametinden ve cezasından korkanların halidir. Yoksa cahillerin, sapıkların ve sıradan bid'atçilerin hali değildir.
Sen Allah'ı tanımak, O'ndan korkmak, O'nun celal ve azametini bilmek noktasında her zaman Resulullah (sav) in durumuna, ashabının haline bak.
Onlar kendilerine öğüt verildiği hallerde Allah'tan gelen buyrukları iyice kavramaya çalışıyorlar ve Allah'tan korkmaları dolayısıyla ağlıyorlardı. Muhammed Mustafa (sav) ağladığında toprak ıslanırdı.Ashabı ağlarken elbiselerini başlarına dolarlar öyle ağlarlardı. Göz yaşsız bir marifet ehli olmaz. Korkusuz bir kalp olmaz. Kalp korkarsa göz ağlar. Kalp hayrete düşerse göz ağlar. Göz sadece bakmak için yaratılmadı. Allah için ağlasın diye yaratıldı.
Bundan dolayı yüce Allah, marifet ehlinin hallerini nitelendirirken şöyle buyurmaktadır: "Onlar, Peygambere indirileni dinledikleri vakit, hakkı bildiklerinden ötürü gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. “Derler ki: Rabbimiz, iman ettik. Artık bizi şahid olanlarla beraber yaz." (Maide-83) İşte onların halleri budur, söyledikleri aktarılan sözler de bunlardır. Bu şekilde hareket etmeyen, hiçbir zaman onların hidayet yollarını izlemiş, onların izinden gitmiş olamaz. Her kim sünnete bağlanacaksa, ashabın yolundan gitsin eğer Allah’a dost olmak isterse. Allah’ı zikrederken derinden zikret, tefekkür et. Allah’ı görüyormuşçasına zikret. Ağlayamazsan günahların için çok tövbe et, durumunun iyi olmadığını bil. Firavun ağlamazdı unutma. Sakın zikrullahta nefsine uyma, raks etme, debelenme, çırpınma,
Kesin bir imanla inan ki “Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa yine O'ndan başka onu giderecek kimse yoktur. Eğer sana bir hayır dokundurursa... İşte O, her şeye gücü yetendir.” (En’am-17) Sana fakirlik yahut hastalık gibi bir sıkıntı inecek olursa, bunu Allah’tan başka kaldıracak ve önleyecek kimse yoktur. Eğer sana bir afiyet, bolluk ve nimet isabet edecek olursa, "işte O, her şeye gücü yetendir" yani, hayır olsun zarar ve sıkıntı olsun Allah’tandır. Sebeblere takılma sebeb senin kalbini meşgül eder. Seni sapıklığa götürebilir.
İbn Abbas der ki: Rasulullah (sav)'ın terkisinde bulunuyordum. Bana dedi ki: "Ey delikanlı sana Allah'ın kendileriyle fayda vereceği bir takım kelimeler öğreteyim mi?" Ben, buyur dedim. Şöyle buyurdu: "Allah'ın hükümlerini koru ki O da seni korusun. Allah'ın hükümlerini koru ki, O'nu rehber bulasın. Rahatlık zamanlarında sen Allah için iyilik yap ki, O da sıkıntılı zamanlarında sana yardımcı olsun. Dilekte bulunacağın vakit Allah'tan dile. Yardım isteyeceğin vakit Allah'tan iste. Çünkü ne olacaksa, kalem artık onları yazmış ve kurumuştur. Eğer bütün mahlukat hep birlikte sana Allah'ın senin hakkında takdir etmediği bir şey ile zarar vermek isteyecek olsalar, buna güç yetiremezler. Sen, Allah için şükür ve yakin ile amel et,ve şunu bil ki, hoşuna gitmedik şeylere sabretmende büyük bir hayır vardır. Ve hiç şüphesiz zafer, sabır ile birliktedir. Kurtuluş, sıkıntılarla beraberdir ve muhakkak zorlukla beraber bir kolaylık vardır."(Tirmizi)
Bu sözlerden bir şey anladınsa ne ala, anlamadınsa işin zor bilmiş ola.
Mustafa ÖZBAĞ 15.02.2010